Usta Bir Hikaye Anlatıcısı Olmanız için 3 İpucu

Şimdi ipuçlarını bir kenara bırakalım. Biraz “denemekten” bahsetmek istiyorum. Ben harika bir hikâye anlatıcısı değilim. Sadece yılmadan bir “deneyenim”. Mükemmel hikayeler anlatmıyorum. Sadece deniyorum. Kalbe ulaşmanın en kestirme yollarını henüz keşfetmiş değilim. Bulmak için denemeye devam ediyorum. TED talks’ta en çok izlenen hikâyeyi ise ben anlatmadım. Ama deneyeceğim 😊 Demem o ki her şeyin başı denemekten geçiyor. Nasıl ki her yol Roma’ya çıkıyorsa, tüm ipuçları da denemeye çıkıyor. Hikayeleştirme eğitimlerinde katılımcı dostlar genellikle ipuçları istiyorlar. Kestirme yollar ya da reçeteler talep ediyorlar. Evet bu iş için bazı ipuçları ve reçeteler var ve birkaçını sizinle paylaştım😊 ancak hepsinden daha önemlisi sahneye çıkıp o hikâyeyi anlatmaktan ve sonucu ne olursa olsun denemekten geçiyor. Thomas A. Edison’un şu sözünü kalbinize yolluyorum: “En büyük zayıflığımız, bırakmakta yatar. Başarıya giden en kesin yol ise, sadece bir kez daha denemekten geçer.” Paylaştığım 3 öneriden hangisi en çok ilginizi çekti? Yorumlarınız beni çok mutlu eder.